Türk Hava Yolları (THY), Airbus ve Rolls-Royce firmaları arasında iş birliği protokolü imzalandı. Protokol imza merasimine Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu ve Ticaret Bakanı Ömer Bolat da katıldı.

Türk Hava Yolları, Airbus ve Rolls-Royce’tan işbirliği!

Bakan Kacır, törende yaptığı konuşmada, Türkiye’nin sivil havacılık kesiminde kalite odaklı hizmet anlayışını tüm dünyaya sunduğunu belirtti. İstanbul Havalimanı’nın bu başarıda kıymetli bir rol oynadığını vurgulayan Kacır, Türkiye’nin havacılık endüstrisini geliştirerek ülkeyi yüksek teknolojide öncü bir pozisyona getirdiklerini söz etti.

THY’nin öncülüğünde gerçekleşen iş birliği programının, Türkiye’nin havacılık sanayisine güç katacağını ve global tedarik zincirindeki rolünü daha da güçlendireceğini belirten Bakan Kacır, Türk havacılık endüstrisinin artık kendi özgün platformlarını geliştirme ve üretme kabiliyetine sahip olduğunu söyledi.

Bakan Kacır’ın açıklamalarının yanı sıra, THY’nin bu iş birliği kapsamında hayata geçireceği Stratejik Türkiye Gelişmiş Programı da tanıtıldı. Programın, Türkiye’nin havacılık sanayisindeki yetkinliklerini güçlendireceği ve global tedarik zincirindeki rolünü perçinleyeceği belirtildi.

Türkiye’nin havacılık dalındaki muvaffakiyet kıssasına odaklanan Bakan Kacır, ülkemizin havacılık endüstrisinde elde ettiği değerli muvaffakiyetleri ve gelecek maksatlarını paylaştı. Türkiye’nin global havacılık ve uzay endüstrisindeki rolünü güçlendirmeyi amaçlayan stratejik adımların atıldığı bu periyotta, THY’nin Airbus ve Rolls Royce ile gerçekleştirdiği iş birliği, daldaki dikkat cazibeli gelişmelerden biri olarak öne çıkıyor.

Bakan Kacır’dan açıklama!

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu ile Ticaret Bakanı Ömer Bolat, uçak bileşenlerinin yerli üretimi için Türk Hava Yolları, Airbus ve Rolls-Royce firmalarının gerçekleştirdiği iş birliği protokolünün imza merasimine katıldı.

Sivil havacılık kesiminin; bilhassa son yıllarda gerçekleştirilen yatırım ve projelerle kalite odaklı hizmet anlayışını tüm dünya ile buluşturduğunu belirten Bakan Kacır, “Havacılık sanayimizi, ana ve alt yükleniciler, KOBİ’ler, araştırma kuruluşları ve üniversitelerle Türkiye’nin yüksek teknolojide öncü bölümü hâline getiriyoruz.” dedi.

“Sivil havacılık kesimimiz, bilhassa son yıllarda gerçekleştirdiğimiz yatırım ve projelerle kalite odaklı hizmet anlayışını tüm dünya ile buluşturuyor. Ülkemizin sivil havacılık alanındaki vizyonunun değerli bir örneği olan İstanbul Havalimanı sırf beş yıl üzere kısa bir müddette Avrupa’nın en ağır havalimanı unvanını aldı. Çağdaş altyapısı ve sunduğu yolcu tecrübesiyle İstanbul’u global bir kesişim noktasına dönüştürdü. Kıtaları buluşturan, global finans ve ticaret üssü, turizm destinasyonu pozisyonundaki İstanbul’un global cazibe merkezi rolünü perçinledi.

Millî Teknoloji Atağı vizyonumuz doğrultusunda Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde teknoloji üreten ve geliştiren Türkiye’yi inşa ederken; bilgi ağır ve ileri teknoloji odaklı bu kesimde, bilhassa savunma endüstrinin Ar-Ge’de, inovasyonda ve üretimde uzun vadeli bakış açısı, paradigma değişimlerine odaklanan yaklaşımı ile üretim ve teknoloji geliştirme kabiliyetlerimizi ileri seviyeye taşıyoruz.

Havacılık sanayimizi, ana ve alt yükleniciler, KOBİ’ler, araştırma kuruluşları ve üniversitelerle Türkiye’nin yüksek teknolojide öncü kesimi hâline getiriyoruz. Bugün Türk havacılık sanayi kendi özgün platformlarını geliştirme ve üretebilme kabiliyetini haizdir.

İnsansız hava araçlarımız Bayraktar TB-2, Akıncı, Kızılelma, Anka, Aksungur, beşinci kuşak savaş uçağımız Kaan, helikopter projelerimiz Atak ve Gökbey… Her biri Türk havacılık endüstrinin geldiği pozisyonun, havacılıkta akamete uğramış serüvenimizin tekrar doğuşunun ispatı niteliğindedir.

Ülkemiz firmaları birebir vakitte global firmaların imalat ve tedarik zincirlerindeki rolünü de her geçen gün kuvvetlendiriyor. Havacılık endüstrimiz, bugün üst seviye yöneticileri bizlerle birlikte olan Airbus ve Rolls Royce başta olmak üzere, birçok global uçak ve motor üreticisinin tedarik ortakları ortasında yerini alıyor. Bir yolcu uçağının gövdesinde yer alan tüm kesimleri üretme kabiliyetine sahibiz.

Tüm yeni kuşak yolcu uçaklarında Türkiye’de üretilmiş bir kesim mevcuttur. Halihazırda Airbus A320 ailesinin art gövde ve kuyruğunu oluşturan kısım 18 ve 19’unu, A220’nin kanopisini, A400M projesinde orta gövde, kuyruk ve kanatçıkları (aileron), Boeing 737 uçaklarının art gövdesini oluşturan Kısım 48, fan kaputu ve irtifa dümenini Türkiye’de üretiyoruz.

Havacılık yapısallarında sac metal, talaşlı imalat, özel prosesler, eklemeli imalat ve kompozit üretiminde dünya çapında ileri teknoloji geliştirme ve üretim kabiliyetine sahibiz. Dünya’nın dördüncü büyük havacılık kompozit tesisini Türkiye’ye kazandırdık. Havacılık yapısallarında geçtiğimiz yıl bir milyar dolar ihracat hacmine ve 10 milyar dolar mukavele büyüklüğüne eriştik. Bu alanda ehil insan kaynağımız 10 bine ulaştı.

Havacılık endüstrimizin en değerli ögeleri ortasında yer alan toplam beş binden fazla çalışanımızın bulunduğu uçak motoru endüstrimizde yıllar içinde büyük bir teknoloji geliştirme ve üretim kabiliyeti elde ettik. İnşa ettiğimiz tesislerle birlikte bugün her türlü uçak motoru kesimini test edebilecek altyapı ülkemizde mevcut. Uçak ve helikopter motorunda fan, kompresör ve türbinde üretim yetkinliğine sahibiz.

Helikopterler için TS1400, İHA’lar için PD170 motorlarında seri üretim fazına geçtik. 1750 ve 3200 newtonluk itki gücüne sahip KTJ1750 ve KTJ3200 turbojet motorlarını üretiyoruz. Ulusal turbofan uçak motorumuz TF 6000’nin prototipini ürettik. İnovasyon ve teknoloji geliştirmede bilhassa kritik rol üstlenen yeni jenerasyon gereç teknolojilerinde yüksek sıcaklığa güçlü nikel tabanlı inconel ve kobalt tabanlı alaşımların üretiminde yetkinlik kazandık.

Millî Uzay Programımız kapsamında beşerli birinci uzay bilim misyonumuzu kısa müddet evvel muvaffakiyetle tamamladık. Bu misyon kapsamında Milletlerarası Uzay İstasyonu’nda, Türk bilim insanlarının hazırladığı on üç bilimsel deney, kendisi bir periyot Türk Hava Yolları’nda pilot olarak da vazife yapan astronotumuz Alper Gezeravcı tarafından gerçekleştirildi.

Önümüzdeki periyotta, Milletlerarası Uzay İstasyonu’nda yeni bilimsel araştırmalar yürütmek ve milletlerarası iş birliklerini güçlendirmek ismine projeler başlatacağız. Yeni kuşak uydu geliştirmede global bir oyuncu olmayı, bölgesel pozisyonlandırma ve zamanlama sistemimizi geliştirmeyi ve uzay limanı kurarak uzaya erişimi garanti altına almayı hedefliyoruz.

Yerli ve ulusal özgün hibrit roketimizle Ay projemizi gerçekleştireceğiz. 2035 yılına kadar 1,8 trilyon dolara ulaşması öngörülen global uzay iktisadından aldığımız hissesi artıracağız. Uzayın bize sunduğu yeni teknoloji geliştirme kabiliyetlerinden en üst seviyede yararlanacağız.

Uzun süren çalışmalar sonunda, bütün kritik alt sistemlerini yerli ve ulusal olarak geliştirdiğimiz TÜRKSAT 6A haberleşme uydumuzun üretim süreçlerini tamamladık. Temmuz ayında uzaya fırlatmaya hazırlandığımız ulusal haberleşme uydumuz TÜRKSAT 6A’nın yerlilik oranı 80’i aştı. TÜRKSAT 6A’yı devreye aldığımızda, Türkiye kendi haberleşme uydusunu üretebilen 11 ülkeden biri olacak.

2012 yılından bu yana havacılık ve uzay dalında toplam yatırım büyüklüğü 4 milyar doları aşan 144 yatırım için teşvik evrakı düzenledik. Yatırım teşviklerimizle havacılık ve uzay sanayi üzere yüksek teknoloji alanlarında üretim kabiliyetlerini güçlendirecek yatırımlara kapsamlı ve gereksinime yönelik teşvik paketleri sunuyoruz.

Türk Hava Yolları’nın Airbus ve Rolls Royce ile geliştirdiği ve ülkemizin üretim kabiliyetlerini artıracak iş birliğinin birebir vakitte yeni yatırımlara da kapı açmasını temenni ediyorum. Tüm global havacılık ve uzay sanayi oyuncularını ülkemizin sunduğu cazip yatırım teşviklerinin, genç ve dinamik nüfusunun ve stratejik pozisyonunun sunduğu avantajlardan yararlanmaya davet ediyorum.“

Shiftdelete

Kaynak : https://shiftdelete.net/turk-hava-yollari-airbus-rolls-royce-isbirligi