Eskişehir Bilecik Tabip Odası Başkanı Güçlüer: “Maden Nedeniyle Değişik ve Nadir Kanser Türlerine Rastlayacağız”

MELTEM KARAKAŞ Eskişehir Bilecik Tabip Odası Başkanı Dr. Hamit Güçlüer, Sarıcakaya Mihalgazi bölgesinden çıkarılmak istenen altın gümüş maden faaliyetinin insan sağlığına yönelik etkilerine ilişkin açıklama yaptı. Güçlüer, ” Eskişehir’imize kuş …

Eskişehir Bilecik Tabip Odası Başkanı Güçlüer: “Maden Nedeniyle Değişik ve Nadir Kanser Türlerine Rastlayacağız”
  • 0
  • 3
  • 3 Ocak 2024
  • 1 Star2 Stars3 Stars4 Stars5 Stars (No Ratings Yet)
    Loading...
  • +
  • -

MELTEM KARAKAŞ

Eskişehir Bilecik Tabip Odası Başkanı Dr. Hamit Güçlüer, Sarıcakaya Mihalgazi bölgesinden çıkarılmak istenen altın gümüş maden faaliyetinin insan sağlığına yönelik etkilerine ilişkin açıklama yaptı. Güçlüer, ” Eskişehir‘imize kuş uçuşu 20 km mesafedeki bu madenin toprağı, suyu ve havayı kirletmesi nedeniyle; öncelikle yakın çevrede yaşayan halkımız olmak üzere bir süre sonra erken, sakat, hatta ölü doğumların, astım, koah akciğer kanseri gibi solunum sistemi rahatsızlarının arttığına, yeni doğan bebeklerde ağır metal etkilenmesine bağlı bedensel ve zihinsel gelişim bozukluklarına rastlayacağız. Değişik ve nadir kanser türlerinin yörede görülmeye başladığını göreceğiz” dedi.

Eskişehir Bilecik Tabip Odası Başkanı Dr. Hamit Güçlüer, Cengiz Holding’e bağlı Eti Bakır Maden‘in Eskişehir‘de altın-gümüş madeni çıkarma faaliyetine ilişkin basın açıklaması yaptı. Eskişehir‘in ciddi tehdit altında olduğunu söyleyen Güçlüer, “Doğamızı katletmeyin, geleceğimizi yok etmeyin çağrısında bulunuyoruz” dedi.

“ÇEVRE TALANINA YOL AÇACAK”

Hamit Güçlüer açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

Eskişehir‘de bir süre önce Cengiz Holding’e bağlı eti bakır maden A.Ş. Mihalgazi ilçesine bağlı Alpagut ve Atalan mahallelerinde siyanürlü altın madeni çıkarmak, cevher zenginleştirme, hazır beton tesisi ve su temin göleti yapmak ve bunun yanında sosyal alanlar ve kilometrelerce yollar, içinde ağır metal barındıran milyonlarca ton pasayı stoklayacak saha ve tonlarca siyanür kullandıktan sonra atık haline gelen ağır metalden zengin şlamın birikeceği barajdan oluşan bir maden sahasını işletmeye açmak üzere ÇED başvurusu ile yaklaşık 723 futbol sahası büyüklüğünde bir sahada çalışmalarına başlamıştır. Bizler de Eskişehir Bilecik Tabip Odası olarak, çevre talanına yol açacak olan ve başta bölge halkı olmak üzere Eskişehir kamuoyunun ve tüm duyarlı kesimlerinin tepkisini çeken bu altın madeni projesine karşı uyarıda bulunarak bölgedeki madencilik faaliyetlerinin yol açacağı hasarın çevre ve sağlık etkilerini sizlerle paylaşmak istiyoruz.

“MADENCİLİĞİN TÜM AŞAMALARI DOĞA VE İNSAN SAĞLIĞI İÇİN TEHDİTLER İÇERİR”

“KANSIZLIK, KALP YETMEZLİĞİ, KANSER, ANORMAL DOĞUMLAR GÖRÜLÜR”

Altını elde etme yöntemine gelince, yığın liçi yönteminde açık ortamda, geniş alanlara yayılan öğütülmüş cevher yağmurlama sistemiyle siyanürle yıkanır. Bu işlem yaklaşık 6-8 hafta sürer. Büyük miktarda su tüketimine sebep olan bu uygulama sırasında kullanılan siyanür cevher içindeki altını ayırır. Bir yerde altın madeni işletmek orada sadece su varsa mümkündür. İklim değişikliğine bağlı kuraklıkların etkin olduğu ülkemizde maden çalışmaları su için kirletici olmanın dışında yüzey ve yer altı sularının azalmasında da etkili olur. Siyanür karbon ve nitrojen içeren kimyasal bir grubun adıdır. Siyanür bileşiklerinin büyük bölümü güçlü ve çabuk etki gösteren zehirlerdir. Siyanür soluma, toprağa temas ve su ve besinlerin tüketilmesi yollarıyla vücuda alınır. Sodyum siyanür toprak içindeki altını topraktan ayırırken aynı zamanda toprakta bulunan zararsız bileşikler halindeki arsenik, antimon, kadmiyum, kurşun, cıva, molibden gibi element/ağır metalleri de serbestleştirip zararlı forma dönüştürür. Altın madeni etrafında bulunan yüzey sularından, topraktan, suda yaşayan bitki ve böceklerden, kara bitkilerinden, kuşlardan alınan örneklerde arsenik düzeyinin yüksek olduğu saptanmıştır. Şebeke sularındaki cıva düzeyinin artışının atık havuzlarıyla ilişkili olduğu, atık depo alanlarında gerçekleşen sızıntı ve taşmalar sonucunda suya ve toprağa kadmiyum karıştığı bilimsel çalışmalarla belirlenmiştir. Soluma, su ve gıdanın tüketilmesi yoluyla vücuda alınan siyanür ve diğer ağır metaller nedeniyle tüm canlılarda akut ve kronik zehirlenme, kansızlık, kalp yetmezliği, kanser (cilt, prostat, karaciğer, mesane, böbrek, akciğer ve solunum yolları vb.), böbrek yetmezliği, akıl hastalıkları, anormal doğumlar görülür.

“VAHŞİ MADENCİLİĞE ESKİŞEHİR HALKININ İZİN VERMEYECEĞİNİ BİLİYORUZ”

Sonuçta mikroklima iklimi nedeniyle sera türü tarımın 4 mevsim yapıldığı bu yüksek verimli tarım arazileri ve habitatı kısa sürede yok olmakla kalmaz, Eskişehir’imize kuş uçuşu 20 km mesafedeki bu madenin toprağı, suyu ve havayı kirletmesi nedeniyle; öncelikle yakın çevrede yaşayan halkımız olmak üzere bir süre sonra; erken, sakat, hatta ölü doğumların, astım, koah akciğer kanseri gibi solunum sistemi rahatsızlarının arttığına, yeni doğan bebeklerde ağır metal etkilenmesine bağlı bedensel ve zihinsel gelişim bozukluklarına rastlayacağız, değişik ve nadir kanser türlerinin yörede görülmeye başladığını göreceğiz. Nasıl bundan 5 yıl önce kömürlü termik santrale karşı durarak çocuklarımızın yaşamlarını ve geleceğini koruduysak bugün de bu vahşi madenciliğe Eskişehir halkının izin vermeyeceğini biliyoruz. Hep birlikte buna dur demek için onları yanımızda olmaya çağırıyoruz.”

Kaynak: ANKA / Yerel

Haberler.com

Kaynak : https://www.haberler.com/yerel/eskisehir-bilecik-tabip-odasi-baskani-gucluer-16691419-haberi/

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir