Aniden başlayan ve dayanılmaz şiddette yan ağrısı, bulantı ve kusma üzere şikayetlerle kişinin acil servise kendini güç attığı böbrek taşı ‘ancak çeken bilir’ denilecek cinsten bir sorun!

Yapılan araştırmalara nazaran,  ülkemizde her 12 bireyden birinde bulunan böbrek taşı son yıllarda süratle yaygınlaşıyor. Genetik ve çevresel faktörlerin yanı sıra, sıhhatsiz beslenme, gereğince su içmeme, fazla kilo ve hareketsizlik üzere günlük yaşantımızda kimi yanlış alışkanlıklarımız da böbrek taşı oluşumuna yol açıyor. Acıbadem Kartal Hastanesi Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Emre Karabay “Taşın yer değiştirmesi ya da büyümesi, şiddetli ağrılara ve idrar yollarında tıkanmalara neden olabilir. Çoklukla; şiddetli yan ağrısı, idrar yaparken yanma ve ağrı, idrarda kan görülmesi, bulantı, kusma ve sık idrara çıkmaya yol açar. Böbrek taşı tedavi edilmediğinde; idrar yolu enfeksiyonlarına, böbrek iltihaplanmalarına, böbrek işlevlerinde azalmaya ve hatta böbrek yetmezliğine dahi yol açabilir” diyor. Hakikat beslenme alışkanlıkları ve ömür şekli değişiklikleri ile böbrek taşı oluşumunun engellenebileceğini vurgulayan Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Emre Karabay, 13 Mart Dünya Böbrek Günü kapsamında yaptığı açıklamada böbrek taşına karşı 8 tesirli tedbiri anlattı, kıymetli ikazlar ve tekliflerde bulundu.

Günde 2 litre su tüketin 

Böbrek taşlarının oluşumunu önlemek için kâfi su içmek kuraldır. Yapılan çalışmalara nazaran; günde 2-2,5 litre su içmek, bedeni toksinlerden arındırmaya yardımcı olurken, böbrek taşı oluşum riskini yüzde 40 azaltmaktadır. Suyu küçük yudumlarla ve gün içine yayarak tüketin.

 Tuz tüketimini azaltın

Aşırı tuz tüketimi, böbrek taşı oluşumunu tetikleyen en değerli faktörlerden biridir. Günde 2 gramın üzerinde tuz tüketimi böbrek taşı oluşum riskini yüzde 30 artırmaktadır. Bu nedenle, tuz tüketimini sonlandırın, işlenmiş besinler tüketmeyin ve düşük sodyumlu besinler tercih edin.

 Düzenli idman yapın

Düzenli antrenman böbrek taşı riskini azaltır. Bedenin sıvı istikrarını koruyarak taşların oluşmasını ve idrarda taş yapan unsurların birikmesini engellemeye takviye olur. Bu nedenle haftada en az 3-4 gün, 30-60 dakika yürüyüş yahut bisiklet sürme üzere kardiyo antrenmanları yapın.

Meyve, zerzevat ve lifli besinler tüketin 

Mevsim meyve ve zerzevatları ile lifli besinler tüketmeye ihtimam gösterin. Meyve ve sebzeler yüksek su içerikleri sayesinde kâfi sıvı alımını sağlamaya katkı sağlar. Tıpkı vakitte alkali özelliklere sahip olduklarından idrar pH’ını artırarak taş oluşumunu engellemeye yardımcı olabilirler.

Oksalat içerikli besinlerden kaçının 

Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Emre Karabay “Oksalat açısından güçlü besinlerin (Ispanak, pancar, kuruyemiş vb) çok tüketiminden kaçınmak gerekir. Yüksek oksalat düzeyleri kalsiyum oksalat taşlarının oluşumuna neden olabilir. Taş geçmişi yahut yüksek oksalat atılımı olan bireylerin bu besinlere dikkat etmeleri önemlidir” diyor.

 Gelişigüzel C vitamini desteği almayın

Vitamin C, oksalatın bir öncüsüdür ve taş oluşumundaki rolü hala tartışmalıdır, lakin çok alımı kalsiyum oksalat taşlarının riskini artırabilmektedir. Kalsiyum oksalat taşı oluşumuna yatkın bireylerin yüksek dozda vitamin C desteklerinden kaçınmaları önerilmektedir.

 Hayvansal proteini kısıtlayın

Hayvansal proteinler, et, tavuk ve balık üzere besinler çok ölçüde tüketilmemelidir. Yüksek protein alımı, taş oluşumunu artıran birtakım metabolik değişikliklere yol açar. Bu nedenle hayvansal protein alımını beden yükünüz başına 0,8-1,0 gram ile sınırlayın.

Kalsiyum alımına dikkat edin

Kalsiyum alımının yetersiz olması, taş oluşumu riskini artırabilir. Bu nedenle diyetinizde kâfi kalsiyum almaya dikkat edin. Lakin doktor tavsiyesi olmadıkça kalsiyum desteklerinden kaçının.  (BSHA – Bilim ve Sıhhat Haber Ajansı)

Kaynak : Bilim ve Sağlık Haber Ajansı