Sıhhatte Şiddete Sıfır Tolerans Çalıştayı Düzenlendi

Hekim Birliği Sendikası tarafından düzenlenen ‘Sağlıkta Şiddete Sıfır Tolerans’ çalıştayında konuşan Doktor Birliği Sendikası Genel Lideri Yakup Gökhan Doğramacı, ‘TBMM 2013 yılı Sıhhatte Şiddet Araştırma Kurulu Raporunun 2012 bilgilerine nazaran sıhhatte şiddet, öbür kesimlere nazaran 16 kat daha fazlaydı. 2012 yılından 2022 yılına kadar ise yüzde 600 yani 6 kat daha arttı. Şu an biliyoruz ki sıhhatte şiddet; öbür tüm dallara nazaran en ağır yaşandığı yer’ dedi. Doktor Birliği Sendikası Sendikası, ‘Sağlıkta Şiddete Sıfır Tolerans’ çalıştayı düzenledi. Sıhhat kesiminde yaşanan tüm şiddet sorunlarının ele alındığı çalıştayda, tahliller sunulmaya çalışıldı. Yasal düzenlemeler ve cezai yaptırımların epeyce kıymetli olduğuna değinen Doktor Birliği Sendikası Genel Lideri Yakup Gökhan Doğramacı, ‘Ama bunlar yetersiz. Uygulanan şiddet, yalnızca bunlarla da çözülemez. Zira bunların uygulanması da bir o kadar kıymetlidir. Mesela mevzuatımıza nazaran mağdurun tabirinin iş yerinde alınması gerekir. Lakin doktorlarımız hala söz için karakola götürülüyor. Burada hastalar da mağdur oluyor. Mağdur olan doktor, tekrardan mağdur edilmiş oluyor. Taammüden yaralama kanunumuza nazaran tutuklama sebebidir. Lakin yaralayanlar direkt nöbetçi mahkemeye çıkarılıp özgür bırakılıyor’ açıklamasını yaptı.

‘İDARİ TEDBİRLERİN ALINMASI GEREKİYOR’

İdari tedbirlerin de alınması gerektiğine değinen Doğramacı, ‘Panik butonu, X-ray aygıtları ile güvenlikli çalışma ortamları sağlanmalı. Tabibin üzerindeki iş yükü azaltılmalı. Zira 5 dakikada bir muayeneyle bu şiddet sona ermez, ermeyecek. Doktorun günlük baktığı yüzüncü hasta olmayı ben istemem. Derler ya ‘hekimin yüzü gülmüyordu, irtibat kurmuyordu’. Zira tabip o beş dakikada bir hastanın sıkıntısını mu anlasın, şikayetini mi dinlesin, tetkikini mi istesin ya da onların hepsini bilgisayar başında kayıt altına mı alsın” Toplumsal farkındalık değerli. Basına bu bahiste çok misyon düşüyor. Yalnızca biz şiddet haberlerinin değil, ceza alan faillerinin de haberlerinin yayınlanmasını istiyoruz? dedi.

‘HEKİMLERİN YÜZDE 62’Sİ UĞRADIĞI ŞİDDETİ BİLDİRMİYOR’

Mecliste tekrar bir şiddet araştırma komitesi kurulması gerektiğini belirten Doğramacı, ‘Sağlık Bakanlığı içerisinde de şiddetle çaba intiharları tedbire konseyinin kurulmasını istiyoruz. Oralarda da faal misyon rol almak istiyoruz. Yapılan araştırmaya nazaran doktorların yüzde 62’si uğradığı şiddeti bildirmiyor. Zira artık bir yılgınlık, tükenmişlik var’ halinde konuştu.

‘SABİM’İ DUYUNCA TABİPLER KORKUYOR’

Sağlık Bakanlığı Bağlantı Merkezi (SABİM) üzerinden hekimlerin sıklıkla tehdit edildiğini vurgulayan Doğramacı kelamlarına şunları ekledi:

‘Buradan da tabiplere hakaret ve tehdit iletileri gönderiliyor. ‘Doktoru öldüreceğim, bıçaklayacağım’ diyorlar. SABİM de doktoru arıyor. Yanlışınızdan bu türlü bir tehdit var, önleminizi alın diye uyarıyor. Burada önlemi biz mi almalıyız? Tabipler kendi başına bırakılıyor. SABİM’in ismini duyduğumuzda hepimiz korkuyor, çekiniyoruz.?

‘KAMUDA ŞİDDETE UĞRAYAN MESLEK KÜMELERİ İÇERİSİNDE BİRİNCİ SIRADA BAYAN TABİPLER YER ALIYOR’

Hekim Birliği Sendikası Basın ve Toplumsal Medyadan Sorumlu Genel Lider Yardımcısı Dr. Özgür Cengiz ise ?Türkiye’de, kamuda şiddete uğrayan meslek kümeleri içerisinde birinci sırada bayan doktorlar yer alıyor. Yani çok yüksek oranda bayan doktorlar, şiddete maruz kalıyor. Bugünkü çalıştayda, uzmanlar kendi alanlarındaki görüşlerini beyan edecek. Bu ülkede öldürülen doktorlar var. Çok bedelli doktorlar, yalnızca hastalarına şifa verdikleri için öldürüldüler. Birkaç gün öncesinde hakeme bir taarruz oldu. Gündem oldu. Bu çok hakikat bir şeydir. Kamuda çalışan, topluma hizmet eden kim varsa şiddete maruz kalmamalı? dedi.

‘HER YERDE OLDUĞU ÜZERE SIHHAT ALANINDA DA YUMUŞAK OLUN’

Hekim Birliği İdare Şurası Üyesi Münasip Budak da ?Sağlık konusunda tüm hastalarımızın, vatandaşlarımızın biraz daha şuurlu olması gerekiyor. Zira doktorun de yapabileceği üretebileceği, katkı koyabileceği alanlar hudutlu olabilir. Bir düzgünleşme sürecinin vakti vardır. Yani tabibe, her şeyi anında çözecekmiş beklentisiyle gelinmemelidir. Bizim hastalarımızdan isteyebileceğimiz ana şeyler; kibar olmak, yumuşak lisanla konuşmak, vakit tanımak herkese kazandırır. Ben en azından toplumsal farkındalık ismine, kamu olarak diyorum ki her yerde olduğu üzere bilhassa de sıhhat alanında biraz daha yumuşak olun? iletisi verdi.